Düşünelim.. Bir olay olduğunda, başımıza iyi veya kötü bir şey geldiğinde sadece biraz düşünelim. Belki gerçekten de bir olayın bir sebebi vardır. Hayat telaşesine o kadar kapılmışız ki düşünmeyi, sorgulamayı neredeyse unuttuk. Aslında her şeyi bir sebep sonuca bağlarsak o zaman yakınmayı bırakıp anlayabiliriz nedenini. Buradaki amaç her zaman nedenleri öğrenmek değil tabi ki de. Olayı anlarsak çözebiliriz bence neden bizim başımıza geldi diye. Geçmişimiz, içimizde ki niyet ya da büyük sözlerimiz bize yardımcı olabilir. Yani demek istiyorum ki bir şey yaşıyorsak eğer belki de sorumlusu bizizdir. Neden hep yakınıp, şikayet edip duruyoruz ki. Biraz düşünsek buluruz bence sebebi.. Bulamıyor muyuz? O zaman vardır bunda da bir hayır. Körü körüne yaşamayalım, düşünelim, sorgulayalım.. En azından bunu becerebilelim.
hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3 Temmuz 2018 Salı
Düşünelim.. Bir olay olduğunda, başımıza iyi veya kötü bir şey geldiğinde sadece biraz düşünelim. Belki gerçekten de bir olayın bir sebebi vardır. Hayat telaşesine o kadar kapılmışız ki düşünmeyi, sorgulamayı neredeyse unuttuk. Aslında her şeyi bir sebep sonuca bağlarsak o zaman yakınmayı bırakıp anlayabiliriz nedenini. Buradaki amaç her zaman nedenleri öğrenmek değil tabi ki de. Olayı anlarsak çözebiliriz bence neden bizim başımıza geldi diye. Geçmişimiz, içimizde ki niyet ya da büyük sözlerimiz bize yardımcı olabilir. Yani demek istiyorum ki bir şey yaşıyorsak eğer belki de sorumlusu bizizdir. Neden hep yakınıp, şikayet edip duruyoruz ki. Biraz düşünsek buluruz bence sebebi.. Bulamıyor muyuz? O zaman vardır bunda da bir hayır. Körü körüne yaşamayalım, düşünelim, sorgulayalım.. En azından bunu becerebilelim.
5 Şubat 2018 Pazartesi
Kendi içsel dünyamı tanıma adına bazen kendime sorular soruyorum. Cevabını en çok merak ettiğim soru; ben ne istiyorum? Evet ben bu hayattan ne istiyorum? Neyi yaparsam iyi ki de bunu yapmışım diyeceğim? Bunu merak ediyorum.Bunu bulduğumda yaşamda bir amacım olacak çünkü. Gün içinde kendime zaman ayırıyorum. Sadece hoşlandığım şeylerle meşgul oluyorum, bazen kişisel gelişim kitapları okuyorum. Kendimi tanımak için çabalıyorum ve farkına vardım ki ben zengin olmak istiyorum.
Benim için zengin olmak, önce sağlıklı olup kimseye muhtaç olmamaktır. En büyük zenginlik zaten budur. Başka nedir diye soracak olursanız. Geçekten sevdiğiniz, yanında mutlu olduğunuz insanlar hala sizinleyse bu da zenginliktir. Onlarla gülüp, onlarla ağlıyorsanız. Onların mutlu ve huzurlu olduklarını görmek paha biçilemez bile. Hayallerinizin peşinde koşuyorsanız bu da bir servet değerindedir. Demek ki hala hayattan bir beklentiniz vardır. Umut ışığınız sönmemiştir. Karanlıkta kalmamışsınızdır. İstediğiniz işi yapıyorsanız bu da hayatın size sunduğu açık çektir. Ya da sizin zorla koparıp aldığınız bir çek. Sonuçta aldıysanız yine de zenginsinizdir.
Peki ya para? Bence bununda çok fazla değeri var. Bu saydıklarımın önünde değil ama hemen sonra ki sırada. Biliyorum para her şey değil ama bir çok şey. Paranız olursa istediğinizi yer, istediğinizi giyersiniz, dilediğiniz evde oturursunuz. Çocuğunuzu güzel okullara gönderirsiniz, bir çok insanın sahip olmadığı imkanları sunarsınız. Durumu kötü olan sevdiklerinize ya da hiç tanımadığınız birine paranın hesabını yapmadan yardım edersiniz. Hayır kurumlarına, gönüllü topluluklara yardım eli uzatabilirsiniz. Bütün bunlar açıkçası beni mutlu eder. Öyle kat trilyonlarım olsun. Yatlarım, katlarım olsun demiyorum, zaten istediğim de bu değil. Benim istediğim bütün bu saydıklarımı rahatça gerçekleştirebilmek. Fazlasını değil, yeterli olacak kadar istiyorum.
Zengin olmak beni mutlu edecek ve ben mutlu ölmek istiyorum. Evet belki bir çok şey istiyor olabilirim ama benim hayattan beklentim bu. Sadece bu.
Çoğu insan hayattan ne istediğini bilmez, sadece yaşamak için yaşar. Bence ne istediğini bilmek, bunu bulmak önemli. Ben bunu yeni fark ettim ya da yeni buldum demeliyim. Kendinizi tanıma konusunda içsel yolculuğunuza çıkın bence size de iyi gelecek. Siz ne istiyorsunuz hayattan?
21 Ocak 2018 Pazar
Bence kesinlikle sevmek en zoru. Birini her şeyiyle kabul edip, ne olursa olsun hala sevebilmeyi sürdürmek zor. Asıl mesele birini sevmeyi devam ettirebilmek. Vazgeçmek dediğin nedir ki? İnsanlar bazen der işte birini unutmak zor, vazgeçmek zor. Acı çekersin evet ama zaman o zaman var ya sana her şeyi unutturur. Senin fazladan bir şey yapmana gerek bile kalmadan. Bir bakmışsın hayat devam ediyor zaman geçiyor ve eskisi kadar canın yanmıyor. Bu geç olabilir evet; hiç bir zaman unutamazsın izi kalır ama o iz bir gün elbet kabuk bağlar. Ölümün bile acısını azaltan zaman bunu mu yok edemeyecek.
Unutmak mı zor hatırlamak mı? Tabi ki de hatırlamak. Bence hiç bir elde tutulur anı yokken hafızandan silinip gidecek diye kafanın içinde tekrar tekrar yaşamak zor. Yenileri eklendikçe korkarsın onlar silinip gidecek bir gün unutacağım diye. En ufak bir ayrıntıyı kaçırmaktan korkar insan. Unutmak niye zor olsun ki. Aklının köşesinde kalan bir şeyi kurcalamadıkca o seni rahatsız etmez. Zaten o orada. Silinmeyecek gibiyse niye telaşa kapılayım. Asıl hatırlamak istediğimde hatırlamayacak kadar geride kalırsa. Bazen unutmaktan korkarsın adını bile hatırlayamadığın gün gelecek. Bir gün her şey silinip gittiğinde geri dönüşü olmayacak.
Peki ben hayatımın hangi evresindeyim? Ben bu sefer zoru seçmeyeceğim. Bir kere de ben kolaya kaçayım. Zoru zorlamaktansa bir sefer de kolayın rahatlığı gelsin. Vazgeçtim. Çok basit bunu söyleyince hiç bir şey düşünmenize gerek yok, söylemenize gerek yok. Hani derler ya insan vazgeçince çabalamazmış, konuşmuyorsa vazgeçmiştir. Bilen bilir her şeyin bir geri dönüşü vardır ama vazgeçmenin geri dönüşü yoktur. Çünkü artık hevesin kalmamıştır. Bence vazgeçilen düşünsün dursun ne kaybettim, gelecekte ne olur ne biter diye. Bir kere de benim kafam rahat olsun.
Son paragraf tavsiye paragrafı olsun :) Zoru her zaman zorlayın ama yorulduysanız da vazgeçin gitsin. Kimse sizden önemli değildir.
5 Ocak 2018 Cuma
Keşke.. En çok korktuğumuz kelimedir.. Keşkeyle başlayan hiç bir cümlenin sonu mutlu değildir bunu çok iyi biliriz. Hayatımızda hiç keşke olmasın isteriz. Ama bunun içinde fazla çaba harcamayız. Hayatı hem akışına bırakmak hem de keşkeler olmasın isteriz. Bu mümkün müdür? Belki evet, belki hayır. Asıl soru keşkeler olmazsa mutlu olacak mıyız?