geç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
geç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2018 Çarşamba



      Beklersen olmaz.. Bir şeyi çok isteriz, hep olmasını dileriz ama olmaz. Mesela sevdiğimiz birinden bir mesaj, belkide bir çağrı ya da bir buluşma teklifi bekleriz ama gelmez. Bir mucize bekleriz bütün sabrımızla bekleriz ama olmaz. Ne zaman beklemekten vazgeçeriz işte o zaman dilediğimiz her şey birden oluverir. Beklediğimiz bir mesaj olur hatta belki de ansızın bir karşılaşma belki de büyük bir mucize gerçekleşir. Bütün umutsuzluğumuzun içinde birden mutlu oluveriririz. Ya da geç midir. Beklediğimiz anda mı gelmesi bizi daha mutlu eder yoksa beklenmedik anda gelen mutluluk mu. Doğru zaman hangisidir bilinmez..
Geç mi kalınmıştır? Bazen o an olsaydı her şey bambaşka olurdu deriz. Şimdi olması bişey ifade etmez. Çünkü artık anlamını yitirmiştir. Ansızın olan mutlu etmez. Sadece geç kalınmıştır.
Tam zamanı mıdır yoksa? Beklediğimize değmiştir. İyi ki deriz. İyi ki şimdi! Daha fazla anlam kazanmıştır belkide. Ansızın gelen mutluluk bizi daha fazla sevindirmiştir.
Anı mı yaşamak gerekir yoksa? Bence işte tam burada kader devreye girer. Bizim neyi ne zaman istediğimiz önemli değildir. Olacağı varsa olur. Aslında bu kadar basit olacağı varsa olur! Acaba biz mi fazla şey istiyoruz hayattan bilinmez.
Hakettiğimizi düşünerek hep isteriz bir şeyler, hep bekleriz istediklerimiz olsun diye. Hakettiğimize kendi kendimize karar veririz. Çoğu zamanda kararımız hakkımız olduğundan yanadır. Bu ne kadar doğrudur o da bilinmez..
Bütün bu bilinmezliklere rağmen yinede bekleriz. İçten içe er yada geç olsun deriz. Geç kalınmışlıklara rağmen yinede olsun isteriz; bi kere bekledik ya. Kendimizi kaderin kollarına bırakırız. Akışına bırakır biraz rahatlarız. Aslında beklediğimiz doğru zaman, doğru yer, doğru kişi, doğrulardır. Peki doğru nedir? Bizim için en doğrusu nedir? Bu da yaşamadan bilinmez ki..

21 Ocak 2018 Pazar


      Bence kesinlikle sevmek en zoru. Birini her şeyiyle kabul edip, ne olursa olsun hala sevebilmeyi sürdürmek zor. Asıl mesele birini sevmeyi devam ettirebilmek. Vazgeçmek dediğin nedir ki? İnsanlar bazen der işte birini unutmak zor, vazgeçmek zor. Acı çekersin evet ama zaman o zaman var ya sana her şeyi unutturur. Senin fazladan bir şey yapmana gerek bile kalmadan. Bir bakmışsın hayat devam ediyor zaman geçiyor ve eskisi kadar canın yanmıyor. Bu geç olabilir evet; hiç bir zaman unutamazsın izi kalır ama o iz bir gün elbet kabuk bağlar. Ölümün bile acısını azaltan zaman bunu mu yok edemeyecek.

      Unutmak mı zor hatırlamak mı? Tabi ki de hatırlamak. Bence hiç bir elde tutulur anı yokken hafızandan silinip gidecek diye kafanın içinde tekrar tekrar yaşamak zor. Yenileri eklendikçe korkarsın onlar silinip gidecek bir gün unutacağım diye. En ufak bir ayrıntıyı kaçırmaktan korkar insan. Unutmak niye zor olsun ki. Aklının köşesinde kalan bir şeyi kurcalamadıkca o seni rahatsız etmez. Zaten o orada. Silinmeyecek gibiyse niye telaşa kapılayım. Asıl hatırlamak istediğimde hatırlamayacak kadar geride kalırsa. Bazen unutmaktan korkarsın adını bile hatırlayamadığın gün gelecek. Bir gün her şey silinip gittiğinde geri dönüşü olmayacak.

      Peki ben hayatımın hangi evresindeyim? Ben bu sefer zoru seçmeyeceğim. Bir kere de ben kolaya kaçayım. Zoru zorlamaktansa bir sefer de kolayın rahatlığı gelsin. Vazgeçtim. Çok basit bunu söyleyince hiç bir şey düşünmenize gerek yok, söylemenize gerek yok. Hani derler ya insan vazgeçince çabalamazmış, konuşmuyorsa vazgeçmiştir. Bilen bilir her şeyin bir geri dönüşü vardır ama vazgeçmenin geri dönüşü yoktur. Çünkü artık hevesin kalmamıştır. Bence vazgeçilen düşünsün dursun ne kaybettim, gelecekte ne olur ne biter diye. Bir kere de benim kafam rahat olsun.

      Son paragraf tavsiye paragrafı olsun :) Zoru her zaman zorlayın ama yorulduysanız da vazgeçin gitsin. Kimse sizden önemli değildir.