zaman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zaman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Şubat 2022 Pazar



Günler yavaş yıllar çabuk geçer derler. Doğru..

Hiç bitmez dediğim günler bitmiş, gelmez dediğim yıllar gelip gitmiş bile.

Ben sıkışıp kalmışım geçmiş ile gelecek arasında.

Hep anda kalmak dedik ama an ne zaman? Durdurmadığım zamanın içinde kaybolup gitmişim.

Kendimi ararken en çok kendimi kaybetmişim. Elimde keşkeler kalmış.

Şimdi ben bu keşkeler ile ne yapayım. Yıllardır çıkardığım derslere mi katayım yaşanmamışcasına

silip atayım mı? En zoru da verdiğim her karar mı yanlış olur? Hepsi de mi? İnsan hiç bilmez mi kendi 

için iyi olanı. Buna da şükür diyelim. Alıştık nasılsa. 

Şu hayatta tek bir puzzle parçam eksik. Onu bulduğumda diğer parçalar gidecek diye korkuyorum. 

Hiç biri tam olmayacak mı?

Bu kadar soru işareti istemiyorum. Cevap istiyorum.


15 Mayıs 2018 Salı




      Mayısın ortasına geldik bile. Sadece bana mı öyle geliyor bilmiyorum da 2018 sanki çok çabuk geçiyor. Bir acelesi varmış gibi. Bu ay da Ramazan olarak çabucak geçecek son hoop yılın ortasındayız. Bu hıza yetişemiyorum. Zamanı durduramayacağıma göre sanırım benim biraz tempo yakalamam gerekiyor. Yılın ikinci yarısı başlamadan, birinci yarı yılı güzel kapatmak lazım. Hedef listesi hazırlandı ✔️ :) Siz de ilk yarıyı bitirmeden biraz toparlanın derim :)

27 Nisan 2018 Cuma




      Aslında hepimiz bir döngünün içindeyiz. Herkesin kendine ait bir döngüsü var ve bazen sadece kesiştiğimiz noktalar oluyor. O anı birlikte geçirmemiz gereken kişiler, olaylar vs. Her nasıl oluyorsa o kesişmeleri engellemiyorsunuz, yaşamak zorundasınız. Size mutlaka bir ders vermesi gerek ya da siz karşınızdakine bir şeyler öğretceksinizdir. Kimse kimsenin karşısına boşuna çıkmaz, bir amaç olmalı. Tabi bunu görebilene, anlayabilene. Kesişimler bunun için değil midir zaten? Ayrıca siz iyiyseniz size iyi dönecektir ama yok içinizde hep fesatlık, kötü varsa er ya da geç sizi bulacaktır. Kendi döngümüz dedim ya işte bizden de bize gelecek olan bir şeyler mutlaka vardır. Ben buna inanıyorum.

17 Nisan 2018 Salı

An

Salı, Nisan 17, 2018 4 Yorum



Her duygunun hissizleştiği an'dayım. Ne önemi var? Her acı unutulacaksa bir gün acı çekmenin ne anlamı var? Mutlu eden bir gün çekip gidecekse mutlu olmak niye? Gülmek sadece an'lık bir meseleyse tutamadığın an neden? Zaman sadece an'lardan ibaretse her an neden önemsiz görünür? Her an anı olarak kalacaksa şu an'ın ne önemi var. Ben anılarda yaşamayacaksam, her şeyin anı kalması neye yarar? Bana yön verecek an'lar şimdiyse ben neden an'ın içinde, en derininde olamıyorum?

31 Ocak 2018 Çarşamba



      Beklersen olmaz.. Bir şeyi çok isteriz, hep olmasını dileriz ama olmaz. Mesela sevdiğimiz birinden bir mesaj, belkide bir çağrı ya da bir buluşma teklifi bekleriz ama gelmez. Bir mucize bekleriz bütün sabrımızla bekleriz ama olmaz. Ne zaman beklemekten vazgeçeriz işte o zaman dilediğimiz her şey birden oluverir. Beklediğimiz bir mesaj olur hatta belki de ansızın bir karşılaşma belki de büyük bir mucize gerçekleşir. Bütün umutsuzluğumuzun içinde birden mutlu oluveriririz. Ya da geç midir. Beklediğimiz anda mı gelmesi bizi daha mutlu eder yoksa beklenmedik anda gelen mutluluk mu. Doğru zaman hangisidir bilinmez..
Geç mi kalınmıştır? Bazen o an olsaydı her şey bambaşka olurdu deriz. Şimdi olması bişey ifade etmez. Çünkü artık anlamını yitirmiştir. Ansızın olan mutlu etmez. Sadece geç kalınmıştır.
Tam zamanı mıdır yoksa? Beklediğimize değmiştir. İyi ki deriz. İyi ki şimdi! Daha fazla anlam kazanmıştır belkide. Ansızın gelen mutluluk bizi daha fazla sevindirmiştir.
Anı mı yaşamak gerekir yoksa? Bence işte tam burada kader devreye girer. Bizim neyi ne zaman istediğimiz önemli değildir. Olacağı varsa olur. Aslında bu kadar basit olacağı varsa olur! Acaba biz mi fazla şey istiyoruz hayattan bilinmez.
Hakettiğimizi düşünerek hep isteriz bir şeyler, hep bekleriz istediklerimiz olsun diye. Hakettiğimize kendi kendimize karar veririz. Çoğu zamanda kararımız hakkımız olduğundan yanadır. Bu ne kadar doğrudur o da bilinmez..
Bütün bu bilinmezliklere rağmen yinede bekleriz. İçten içe er yada geç olsun deriz. Geç kalınmışlıklara rağmen yinede olsun isteriz; bi kere bekledik ya. Kendimizi kaderin kollarına bırakırız. Akışına bırakır biraz rahatlarız. Aslında beklediğimiz doğru zaman, doğru yer, doğru kişi, doğrulardır. Peki doğru nedir? Bizim için en doğrusu nedir? Bu da yaşamadan bilinmez ki..